Skip to content

Diş çekimi

Diş Çekimi

İçindekiler

Diş Çekimi

Çene cerrahisinde diş çekimi, dişin kemikte bulunan soket denen yuvasından çekilmesi anlamına gelir. Dişin aşırı derecede tahribata uğradığı, kurtarılamaz düzeye geldiği, fonksiyonel olarak iş göremeyecek durumda olması ya da genel olarak ağız ve diş yapısını bozduğu durumlarda diş çekimine başvurulur. Her ne kadar diş çekimine geçmeden önce diğer diş tedavi yöntemleri önceliklendiriliyor olsa da, bazı durumlarda diş çekimi en iyi alternatif olarak baş göstermekte ve çene ve diş cerrahisi uzmanı tarafından tercih edilmektedir.

Eğer söz konusu basit bir diş çekimi işlemi ise lokal anesteziye başvurarak direkt diş çekimi tedavisi olmak mümkündür. Öte yandan bazı komplike diş çekimi prosedürlerinde hem hastanın hem hekimin daha rahat etmesini açısından lokal ve genel anestezi altında cerrahi olarak diş çekimi yapılabilir. Bu noktada belirtmekte fayda vardır ki diş çekiminde genel anestezi uygulanması oldukça nadir görünen bir durumdur ve çoğunlukla işlemin lokal anestezi ile tamamlandığı gözlemlenmektedir.

Diş çekimi kemikte patolojik bulguların rastlanması, kist ya da tümör oluşumu, implant cerrahisi ya da protez öncesi doku hazırlığı gibi durumlarda uygulanabilir. Bazı durumlarda ise çekilmesi gereken dişin çekilmeden önce parçalara ayrılması ve ancak o şekilde çekilmesi gerekebilir. Bu tip durumlarda başvurulan cerrahi diş çekimi işlemi esnasında çevre dokular daha az travmaya maruz kalmaması için çekim sırasında diş parçalanır ve her bir parça tek tek çekilir. Geriye kalan bölgenin tamamen temizliği gerçekleştikten sonra tedavi tamamlanmış olur.

20’lik Diş çekimi

20’lik dişler, halk arasında akıl dişi olarak da bilinir. Çenelerin her iki yanında çıkan, en son süren azı dişleridir. 20’lik dişlerin herkeste farklı bir çıkma düzeni gösterdiğini belirtmekte fayda vardır. Irksal ve kalıtsal özellikler, genel ağız yapısı ve beslenme alışkanlıkları gibi durumlar, kişinin 20’lik dişlerini nasıl çıkardığını etkileyen başlıca faktörlerdir. 20’lik dişlerin elbette çenelerde gömülü kalabilme olasılığı da vardır. Bu gibi durumlarda çene ve diş cerrahisi müdahalesi gerekir.

Gömülü olan 20’lik dişinizin etrafındaki yumuşak doku, iltihap ya da diş eti apsesi gibi istenmeyen dokular oluşturmaya başladıysa 20’lik diş cerrahi müdahalesi gerekiyor demektir. Aynı şekilde bir kısmı gömülü, bir kısmı çıkmış olan 20’lik diş çürümeye meyilliyse ya da gömülü olduğu halde çevresindeki diğer dişlere baskı yapmaya başladıysa da yine 20’lik diş için gömülü diş ameliyatı olmanız gerekebilir.

Bu gömülü diş için cerrahi işlemi sırasında dişin konumu, büyüklüğü, duruşu ve kemikteki durumu, ameliyatın gidişatını etkileyen temel faktörler arasında yer alır. 20’lik diş cerrahisi komplike olan ve titizlik gerektiren bir prosedür olduğu için bu iş için en iyi doktorlarla çalışmanız elzemdir.

Gömülü diş çekimi

Gömülü dişler yer zaman yirmilik dişler olmak zorunda değildir. Gömülü diş olarak bahsettiğimiz dişler, aslında ağızda çıkmış olması gereken fakat çıkma vakti gelmiş olmasına rağmen çıkamamış dişlerdir. Tamamen çene kemiğinin içinde kalabilen gömülü dişler olduğu gibi doğru yerde bulunmasına rağmen yumuşak dokuyla kaplandığından görünmeyen dişler de olabilir. Dişlerin gömülü olarak kalmasını etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; genetik faktörler, dişin sürme yolundaki kistik veya tümöral oluşumlar, çenedeki gerçek yer darlığı, sendromlar, geçirilen ateşli hastalıklar ve enfeksiyonlar,  süt dişlerinde zamanında müdahale edilmeyen çürükler ile oluşan yer darlıkları veya erken süt dişi kayıpları sonucu komşu dişlerin yer değiştiriyor olmasıdır.

Gömülü diş ameliyatı, sadece fonksiyonel ve tıbbi açıdan değil, estetik açıdan da hastaya fayda sağlayan bir ameliyattır. Bununla birlikte gömülü dişlerde herhangi bir ameliyat önerisinde bulunmadan önce bir ortodonti tedavisi alternatifi olup olmadığı değerlendirilmelidir. Gömülü diş ameliyatı, gömülü olan dişin ya tek bir parça halinde ya da bölünerek birden fazla parça olarak ağızdan çıkartılmasıdır. Ameliyat sonrası işlem gören kemik yapılarında ağrı, şişkinlik, morarma ve hassasiyet olması oldukça olağan bir durumdur. Ameliyat profesyonel çene ve diş cerrahisi uzmanı tarafından gerçekleştirildiğinde bu yan etkilerin minimum düzeyde olacağını ve ameliyattan kısa bir süre sonra ortadan kalkacağını söylemek mümkündür.

İçindekiler

Paylaş

Size daha iyi bir hizmet sunabilmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler kullanıyoruz, devam ettiğinizde çerezler ile toplanan verileriniz KVKK Bildirim Metni’nde belirtilen şekillerde mevzuata uygun olarak kullanılabilecektir. Ayrıntılı bilgiye Gizlilik Politikası’ndan ulaşabilirsiniz.

Sizi Arayalım
Geribildirim Değerlendirme Sürecimiz

Oluşturduğunuz geribildirimlerinizin ilk kontrolü hasta hakları departmanımız tarafından yapılır ve sonrasında ilgili departmanlarımızla iletişime geçilerek incelenmesi sağlanır. Yürütülen inceleme esnasında geribildiriminiz ile ilgili olan tüm departmanlarımızdan bilgiler alınır ve araştırmamız sonuçlandığında, tarafınıza e-posta adresiniz ya da telefon numaranız üzerinden geri dönüş sağlanır.

Mesaj Gönder